restoran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
restoran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ekim 2017 Cuma

ROSSETTI

GERÇEK İTALYAN: ROSSETTI

Oldum olası İtalyan mutfağını sevmişimdir. Pişirme usullerini, sebze seçimlerini, etleri, peynirleri, mantarları, bunların kullanılış biçimlerini… Bu mutfağın ismi geçince genel olarak akla pizza ve makarna gelir. Oysa ki durum bundan çok daha fazlasıdır.

Rossetti, işte o çok daha fazlasını bulabileceğiniz nadir restoranlardan biri. Panora AVM (Ankara)’nin giriş katında, ön cephede… 15 Eylül 2017’de açılmış.  Kendine has bir zarafeti var ortamın. İç kısımdaki mermer masaya bayılacaksınız bu arada.

Rossetti, mekanın sahibi Selbin hanımın soyadı. Eşi İtalyan. Uzun yıllar Roma’da yaşamışlar. Selbin hanım o zamanlarda dahi tempolu iş hayatına rağmen mutfağa ve yemek yapmaya, farklı lezzetler denemeye hep vakit bulmuş. Zaten menüyü kendisi oluşturmuş. Yoğun zamanlarda ya da özel bir istek olduğunda burada da mutfağa girip yaptığı oluyormuş. 

Mutfakta iki şef, bir de pasta ustası çalışıyor. Rossetti’nin işletme müdürü ise yıllardır tanıdığım, işinde tecrübeli ve başarılı bir isim: Mehmet Akın. Her zaman zarif, sakin ve çözüm odaklı bir yönetici olarak takdir etmişimdir kendisini. Salon Şefi Onur bey de tecrübesi ve güler yüzüyle görevinin başında…

Menü çok güzel hazırlanmış. Fazlasıyla çeşit var ama öz bir menü aslında. Hem klasiklere hem yöresel tatlara yer verilmiş. Malzemeleri özenle seçiyorlar. Zeytinyağı Ayvalık’tan, Burrata peyniri manda sütünden özel üretimle Afyon’dan, risotto pirinci İtalya’dan, kuşkonmaz Eskişehir’den… Etler Balıkesir ya da Namet’ten… Lazanya, ravioli… vb. hamur işleriniyse kendileri günlük olarak yapıyorlar.

Ben neler tattım ona bakalım şimdi. Öncelikle kuşkonmaz çorbası… Sunumu da, kıvamı da, lezzeti de yerindeydi. Alternatif olarak sebze çorbası olan minestorone da alabilirsiniz.

Carpaccio Di Polipo, ahtapottan olan. Kendileri yapıyorlar. 
Uzun zamandır yediğim en iyi carpaccio diyebilirim. Zeytinyağı ve limon sosun miktarını da iyi ayarlamışlar. Dana carpaccio da var tabi…

Linguine Al Frutti Di Mare, makarna çeşitleri içinde… Deniz mahsullü yassı spagetti. Baştan söyleyeyim acı domates sos var içinde. Ama abartılı bir acı değil. Kiraz domates, kalamar, midye, karides ve maydanozla hazırlanıyor. Deniz ürünlü makarna ve pizzaları pek tercih etmeyen biri olarak ben çok sevdim.

Ve Rosetti’de bence efsane olacak bir ana yemek… Tagliata Di Manzo. Dana kontrfilenin mühürlenerek pişirilmesi, ama nasıl bir pişirmedir o, etin lezzeti, tam ayarında inceliği, üzerindeki parmesan dilimleri ve roka. Böyle yalın bir tabakta, ciddi bir lezzet şöleni bence. Porsiyon olarak da çok yeterli.

Menüde, İtalyan dondurması gelatoyu da sayarsak 7 çeşit tatlı var. Tam bir klasik olan tiramusu, savayer bisküvi ve tabi ki mascarpone ile hazırlanmış. İnanılmaz hafif, aroması çok dengeli… Ayrıca bir de çikolata sos geliyor yanında. Sunumlar harika demiş miydim? Bir dahaki gidişimde Mont Blanc adındaki tatlıyı deneyeceğim. Kestane, beze, krema ve bitter çikolata ile yapılıyor.

Menünün geri kalanını detaylıca yazmıyorum. Çünkü gidip bizzat keşfetmesseniz yavan kalacak bu anlatım.

Yakında kahvaltıya başlayacakları bilgisini de aldım bu arada. Muhtemelen başlamıştır da…

Gerçek bir İtalyan restoranı açmak zordur. Bizler açısından da bulmak zor… Tarifler elinizin altında olsa da doğru malzeme, doğru ayarda kullanılmazsa, doğru şekilde pişirilmezse o en üst lezzet noktasına ulaşılmaz. Rossetti işin sırrını çözmüş bence.

Ankara, üst seviye damak tadı için nefis bir yer kazandı bence…

GURME RAKUN DER Kİ🌞🌞🌞🌞🌞


Hizmet Saatleri: 10.00-01.00
Fiyat Aralığı: ££££
0312 492 10 10
Panora AVM Giriş Kat Ön Cephe
Oran Mahallesi Kudüs Cd. 182/68

Çankaya/Ankara

18 Ekim 2017 Çarşamba

RAKICI

YİNE YENİ YENİDEN RAKICI

Yıllar önce gelmiştim en son Rakıcı’ya… 20 yıllık bir mekan neredeyse. 2016 yılının Kasım ayında el değiştirmiş. Anıl ve Görkem beylerin işletmesinde şimdi burası. Çalışanların tamamıysa eski ekip. Bu çok hoş bir şey bence…

Yıllardır aynı olan menüyse değişmiş haliyle. Yaratıcı dokunuşlarla leziz bir hal almış. Yazın 20 çeşit, kışınsa 30 çeşit civarında meze çıkarıyorlar. Et, tavuk ve balık çeşitleri var menüde. Tamamen bir balık restoranı olalım düşüncesinde değiller.

Şimdi ben neler tattım ondan bahsedeyim. Bu defa az ve öz tuttum seçenekleri. Yediklerim zaten diğerleriyle ilgili fazlaca fikir verdi.

Herkes kafasına göre bir Girit ezme yapıyor farkındayım… Ama benim tercihim buradaki gibi yapılan. Bol fesleğenli, kavrulmuş cevizli… Peynire bir de mozzarella eklenmiş ki hepten şahane olmuş. Kendi usullerince yaptıkları bir şakşuka var. Panço demişler ona. Domates sosu yoğurtla karıştırılmış halde kullanılıyor. Pembemsi bir renkte… İçinde de patlıcan ve biber var. Bence bu mezede patatese zaten gerek yok… Kolay görünse de şakşukayı maalesef her yer yapamıyor. Bu özlediğim tat olmuş işte. 

Yoğurtlu semiz otuna da hoş bir imza atıp içine ceviz ve yaban mersini eklemişler. Meze sıkıcı halinden çıkmış, nefis olmuş. Bir de yeşil zeytinlerin çekirdeklerini çıkarıp içine ceviz doldurdukları bir mezelerini tattım. Zahmetli ama sonuca değer. 

Bunlar dışında deniz ürünlü mezeler de var… Mesela somonlu sarma… Somon, ricotta peyniri, kuşkonmaz ve marul, dolma gibi sarılıyor. Ballı hardallı avokadolu levrek de güzel bir seçim. Ara sıcaklarda enginar dolması farklı bir seçim olacaktır. Niye? Çünkü burada enginarın içine peynir doldurulup galeta unuyla kaplanıp kızartılıyor. Lezzet patlamasını yaşadınız mı kafanızda? J

İstiridye mantarını da kızartıyorlarmış. Üzerine peynir ve özel baharatlar ekleniyor bir de tabi…Pişirmeden önce özel marine edilen Arnavut ciğerini de atlamayalım.



Ana yemeklerde seçeneğiniz çok… Kiremitte cheddar peynirli et kavurma iyi bir tercih olabilir. Ama ben bugün Rakıcı Kebap denedim. Üç aşamada hazırlanıyor. Önce Adana şiş hazırlanıp pişiriliyor. Sonra lavaşa alınıp içine iyice kıyılmış közlenmiş patlıcan sürülüp dürüm yapılıyor, bu dürüm dilimlenip tek tek bir şişe geçiriliyor. Bu haliyle yine pişiriliyor. Böylece üzeri çıtır çıtır oluyor. Tabağa alınınca üzerine biraz yoğurt ve tereyağı ekleniyor. Etin lezzetini ve mideyi yormayan yağ dengesini çok beğendim. Serviste yanında gelen karamelize arpacık soğanlara ayrıca bayıldım. 

Malzemelerin seçimindeki özen, yaratıcılık ve ustalık bir araya gelince sonuç fazlasıyla tatmin edici oluyor demek ki…

Bir de her gün 20.30 sonrası fasıl var. Öyle hafta içi hafta sonu ayrımı gözetmeden. Kalabalıksanız fix menü de hazırlanıyor tabi. Pazar günleriyse kapalı. 

Benden bu kadar. Kırmızı-beyaz kareli masa örtülerinin üzerinde yeni menüyü gidip kendiniz keyifle, afiyetle keşfedin.



Fiyat Aralığı: £££

Nene Hatun Cd. 60/B GOP-Çankaya/Ankara


Telefon:(0312) 436 36 14