17 bini aşkın adası, 267 milyon nüfusu ile Endonezya,
Güneydoğu Asya’nın en büyük ülkesi. Etnik yapısı ve çok kültürlülüğü ile
karşımıza zengin bir mutfak çıkarıyor.
Hindistan, Orta Doğu, Çin ve Avrupa gibi
farklı mutfaklardan etkilenmiş. Özellikle adalarda bu çeşitlilik daha yoğun
görülüyor. Hatta Bali, Gili adaları gibi yerlerde turizmin de etkisiyle dünyanın
farklı mutfaklarından gayet başarılı örnekler bulmak mümkün. Mesela, neredeyse Napoli ayarında pizzalar yedim. (Bence yıllar önce bir Massimo ada yerlilerine el vermiş olmalı)
Kahvaltıyla başlayalım. Tost ekmeği, tereyağı, reçel, domuz
pastırması ve sosis, cheddar peyniri, yumurta, tropik meyve/meyve suyu bulacaksınız
genelde. Zeytinle karşılaşma şansınız yok. Bu saydığım çeşitler turistler için
zaten. Asıl kahvaltı anlayışlarında ise bize göre öğlen veya akşam yemeği
olarak yenilen türden şeyler var: Noodle, Çin böreği, pirinç, tavuk, sebze sote
gibi…
Yerel yemeklerde sıklıkla bulacağınız şey baharat olacak. Çünkü
100’ü aşkın baharat çeşidi kullanılmakta. Özellikle zencefilin kokusunu, tadını her
yerde fazlasıyla alacaksınız. Bence yemeğin özgün tadını çok
bastırdığı için sipariş verirken az konulmasını isteyebilirsiniz.
Demir hindi ağacının
meyvesi olan tamarind, Hindistan cevizi sütü, safran, köri, sarımsak, kişniş, limon
yaprağı da çokça kullanılıyor. Chili biber ise hiç esirgenmiyor. Eğer acıyla aranız
yoksa garsonu baştan uyarmakta fayda var. Çoğu yerde yemekler muz yaprakları
üzerinde servis ediliyor. Sunumlar hep zarif bir şıklık içinde...
Pirinç bu mutfağın vazgeçilmez ürünlerden.
Hemen her yemeğin yanında yağsız, tuzsuz haşlanmış pirinç geliyor. Kızarmış
pilav, muz yaprağına pirinçle yapılan dolma, pirinç krakeri, soslu pilavlar
gibi birçok çeşit mevcut tabi. Tofu da pek çok menüde yerini almış.
Çorbalarda sebzeler, etler, deniz ürünleri büyük parçalar halinde kullanılıyor. Bu arada, deniz ürünlerini seviyorsanız bu ülke sizin için cennet olacaktır.
Çorbalarda sebzeler, etler, deniz ürünleri büyük parçalar halinde kullanılıyor. Bu arada, deniz ürünlerini seviyorsanız bu ülke sizin için cennet olacaktır.
Endonezya
mutfağını tümüyle ele alırsam birkaç kitap çıkar. O yüzden sıklıkla
karşılaşacağınız bazı yemeklerden bahsetmek istiyorum.
Nasi Goreng
Kızarmış pirinç olarak bilinen yemek. Haşlanıp soğutulan
pirinç kavrulur. Kişniş, zencefil, soya sosu gibi malzemeler katılır. Et/tavuk/deniz
ürünü/sebze ile yapılan seçenekleri bulunmakta.
Mie Goreng
Nasi gorengin Uzakdoğu eriştesi (noodle) ile yapılanıdır.
Pirinç erişteli olanıysa benim favorim. Çünkü çok daha ince ve lezzetli.
Satay Soslu Tavuk/Et
Satay sos, fıstığın ezilmesi ve çeşitli baharatların
eklenmesiyle hazırlanan nefis bir sos. Yine yerel baharatlarla marine edilmiş tavuk
veya et şişlere geçirilip ızgarada pişiriliyor (bu pişirme usulüne de satay
deniyor). Satay sos, üzerine ya da
yanına ilave ediliyor.
Rendang
Dünyanın en lezzetli 50 yemeği listesinde ilk sırada yer
alıyor. Sığır etinin kol kısmından yapılıyor. Zencefil, kimyon, kişniş gibi
türlü baharatlar, soğan, sarımsak, limon suyu, Hindistan cevizi sütü, esmer
şeker vs. pek çok malzeme var.
Bebek, Endonezya dilinde ördek demek. Yani muz yaprağına
sarılı ördek yemeği. Ördek göğüslerinin tuz ve karabiber ile ovulduktan sonra tamarind
suyunda marine edilmesiyle hazırlanıyor. Kırmızıbiber, zencefil, misket limonu,
sarımsak, kişniş, badem, küçük kesilmiş limon yaprağı ve karabiber ile
harmanlanıyor. Bu karışım muz yaprağına sarılıp fırında pişiriliyor.
Kelopon
Bu farklı tatlının yapımını Gili Air adasındaki Gili Cooking
Classes’da öğrendim. Pirinç unu, palmiye şekeri, Hindistan cevizi sütü, taze
Hindistan cevizi, yeşil gıda boyası ve birazcık tuz kullanılıyor. Cidden
leziz... Bizzat yaptım ve yedim. Endonezya’da buna benzer pek çok özgün tatlıyla karşılaşacaksınız.
Jimbaran sahilindeki restoranlarda o müthiş günbatımını
seyredip deniz ürünleri yemeden…
Sokak satıcılarından bakso (bir tür
köfte) almadan…
Sadece 2-3 saat süren ve yaptıklarınızı yiyebileceğiniz
yemek kurslarına katılmadan…
Akşamları kurulan yemek pazarlarında türlü kokular içinde
yemek yemeden,
Özellikle Bali’de dondurma sırasına girmeden…
Ve, kahve çekirdeklerinin misk kedisi tarafından
sindirilmesiyle yapılan Luwak kahvesinden içmeden dönmeyin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder