22 Mart 2017 Çarşamba

BELÇİKALI GASTRO PUB


ANKARA'DA BİR BELÇİKALI


Çayyolu semti, ihtiyaç duyduğu bir mekana nihayet kavuştu. 

Hani böyle akşam üzerleri iş çıkışı ya da hafta sonları gelip birkaç kadeh içip, lezzetli bir şeyler atıştırabileceğiniz, sohbet edip modunuzu değiştirebileceğiniz yerler vardır ya, işte öyle bir yer Belçikalı…



Bu yılın Ocak ayında açılmış. Geniş, ferah bir yapı. Üstü ve yanları açılan bir kısmı, ayrıca bahçesi de var… İçerisi 130, dışarısı 120 kişiyi ağırlayabilecek kapasitede. İçerde bir bar ve dart severler için bir alan da var. Maç yayınlarını da büyük ekranlardan izlemek mümkün. Yazın bahçeye de ufak bir bar eklemeyi düşünüyorlar. Ücretsiz vale hizmetleri olduğunu da önemle belirteyim…


Nereden çıkmış bu Belçikalı ismi diye soruyorum. Sahiplerinden Erhan Avcı, diğer ortağının uzun yıllar Belçika’da yaşadığını anlatıyor. Aslında başta sadece bira ve patates konsepti düşünülmüş. Hani Belçika’nın meşhur biraları ve friet adını verdikleri patates kızartması… Yapılışındaki farklılık, önce düşük sıcaklıkta kızartılıp sonra dinlendirilip, servis edilecekken de yüksek sıcaklıkta tekrar kızartılması… Sonra sonra müşterilerden gelen talep doğrultusunda menü gelişmiş.  Önce aperatifler zenginleşmiş,  sonra burgerler, pizzalar eklenmiş, derken ana yemekler… Bu kadar kısa sürede çok geniş bir menü ortaya çıkmış. Tabi biralara diğer içki seçenekleri ve kokteyller de katılınca herkesin aradığını bulabileceği bir yer olmuş Belçikalı. Ama yine de sırf bira-patates sunacakları o yeri de açma düşüncesindeler hala…


Logo renklerinden, dekorlarına ve menü tasarımlarına kadar pek çok şey Belçika izleri taşıyor. Bazı duvarlar, Belçika’daki evlerde olduğu gibi tuğlalarla örülü. Bu, hem şık hem sıcak bir hava katmış mekana…

Gastro pub, iddialı bir terimdir. Ama Belçikalı’nın bugünkü menüsü bu terimin hakkını veriyor. Mutfakta 6-7 kişi, serviste 9 kişi çalışıyor. Halkla İlişkilerde ise güler yüzüyle Büke Göksel var.
Aperatiflerde Hızlı ve Öfkeli favorilerden. Şefin özel bir sosla kapladığı çıtır tavuk parçaları cidden nefis. İki ayrı sosla geliyor. 

Patates kızartmaları sade, kuru soğan parçacıklı ya da eritme cheddarlı hazırlanabiliyor. 

Belçikalı Combo Tabağında ise yine patates kızartması, kaplanıp kızartılan peynirli jalepeno biber, mozzarella stick, soğan halkası, patates kroket ve mini köfteler var. Yine özel soslarıyla tabi. 

Patates kızartmaları güzel, ancak gerçek anlamda Belçika usulü patates kızartması değil. Bu eleştirimi zaten dikkate aldılar. 

Ben gittiğimde midyenin yenmediği dönemdeydik. O yüzden tadamadım ama burada Belçika Usulü Midye yapılmakta. Dökme demir tencerelerde özel baharatlı tereyağı ile pişirilen midyeler, yine bu tencerelerde ve yanında patates kızartması ile sunulmakta. Midye sezonu açıldığına göre ilk fırsatta gidip deneyeceğim.

Menüde tacolar, wraplar, makarnalar, salatalar da var. Makarnalarda Karidesli ve Midyeli Tagliatelle denenmeli.  Pizzalarda seçenekler mevcut ama Lahmacun Pizza ilginç bir tat deneyimi olabilir.  Pizza hamurunda lahmacun harcı… Üzerinde roka ile servis ediliyor.


Ana yemeklerde tavsiye üzerine Antrikot Köfte ve Dana Lokum yedim. Köftede öyle güzel bir tat yakalamışlar ki, ev köftesiyle mangal köftesi arasında bir şey. Bayıldım… Lokum yumuşacık, ustalıkla pişirilmiş, demi glace sosla ve yağda çevrilmiş sebzelerle servis ediliyor. NY Steak, T-Bone, Kekikli Tavuk Külbastı, Kıtır Bademli Schnitzel, Lime Soslu Somon Izgara da var. Hint Mutfağı’nın Tikka Masala soslu tavuğu da bulunuyor menüde. Ben sunumlarını da çok beğendim.



Kahvaltı için zengin bir tabakları, tost, omlet, menemen, croque madam gibi seçenekleri de var. Ama daha bol çeşitle uzun uzun oturup kahvaltı etmek isteyenler, sadece hafta sonları saat 15’e kadar süren Relax Kahvaltı’yı seçebilir. İki kişilik olarak servis ediliyor. İçinde yok yok.


Tatlılarda Cevizli Brownie, Kızarmış Dondurma, Tiramusu gibi leziz alternatifler var. 


Ve tabi ki Waffle…
Bildiğiniz üzere bu tatlı Belçika’dan yayılmıştır. Burada da o usulle hazırlanıp, dondurma ve taze meyvelerle sunuluyor.


İçki seçenekleri çok geniş. Barda birçok farklı kokteyl hazırlanabiliyor. 

Belçikalı bir pub ama burada illa ki bira içmek durumunda değilsiniz. Rakı, viski ya da şarap da tercih edebilirsiniz. 

Şaraplarda geniş bir kav var. Organik bağcılıkla üretilmiş, piyasada bulunmayan butik şaraplar da yer alıyor. Ağırlıklı olarak Antalya bölgesi ürünleri tercih edilmiş. Kırmızı, beyaz ve rose seçenekleri olan Likya şarapları mutlaka denenmeli. Yanına peynir ya da füme et tabağı da alabilirsiniz.

Aslında Belçikalı’ya ikinci gelişim oldu. İlkinde bir Pazar günü sıcak şarap için uğramıştım. Şarap üstatlarından Agah Örs tarafından yapılan sıcak şarap nefisti. Kış mevsiminde hafta sonları kaçırmayın derim.

Ve biralar, biralar… Ben oldum olası Belçika biralarını sevmişimdir. Favorim olan Kwak birasını menüde görünce çok sevindim. Yakında özel bardağı da gelecekmiş. Blanche de Namur, Omer, Dubbel, Tripel  gibi pek çok bira var. Üç ayrı seçeneğiyle Leffe de bulunuyor. Hepsinin farklı bardakları var. Ben Kwak dışında Leffe’nin daha sert olan Radieuse’sini denedim. Nefis…


Ayrıca hafta içi her gün 12.00-16.00 saatleri arasında tüm menüde geçerli olan %25 indirimli bir happy hour yapılıyor. 20.00-22.00 arası da bazı kokteyllerde %25 indirim var.


Akşamüzeri saatleri gitmiştim Belçikalı’ya. Bir ara kendimi güney sahillerinde keyifli bir pubda oturuyorum sandım. Mevsimi ve şehri unutturdu bana burası. Bahar yaklaşırken hafta sonları kahvaltıya, akşamları bir şeyler yiyip içmeye nereye gideceğiz diye düşünmeye de pek gerek kalmadı belli ki…



Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Mah. Alacaatlı Cad. No:22 Çayyolu/Ankara

Tel: 0312 2381920 

1 yorum:

  1. Üzüldüm, sadece bira patates yapamamalarina. Ankara değiştirmiş amaçlarını. Güzel yazi olmuş. Gidip bira icesim geldi.

    YanıtlaSil