ÇEŞME'DE KEYİFLER ALÂ
Çeşme merkeze son yıllarda yaz-kış sıkça gidip geldim. Bu
esnada dikkatimi çeken çok az restoran oldu. Çarşı içinde yer alan Alâ Söğüş Meyhane’yi
ise bu yaz keşfettim. Ege’de büyümeme rağmen aslında söğüşü çok seven biri
değilimdir. Benim böyle konularda ezberimi bozan bir yer hep çıkmıştır zaten.
Ala Söğüş Meyhane de bunu yaptı. O akşam rezervasyon yaptırıp giderken, menüde nasılsa
birçok şey var, söğüşün şöyle bir tadına bakarım demiştim. Çünkü daha önce her
denememde pek de bayıldığımı söyleyemem. Neyse, o akşam ben, ilk defa severek
bu yemeği yedim.
Şimdi başa dönelim. 2013 yılında açmışlar Hatice ve Alp
Akyeli çifti burayı. Aslında İzmir’de yaşarken, 2008 de Çeşme’ye yerleşmeye karar
verirler. İkisi de yemek yapmayı da yemeği de, en güzeli de yeni insanlarla
tanışıp sohbet etmeyi çok seviyorlar. Hal böyle olunca niye kendi yerimizi
açmayalım demişler. İyi de yapmışlar. Ben konseptlerini de, menülerini de çok
beğendim. Özellikle yazlık yerlerde rakı içme muhabbetinin balık restoranlarıyla
özdeşleşmesinden çok sıkılmıştım.
Hatice ve Alp çifti, burayı ilk açtıklarında İzmir’den
ustalar getirmişler. Ama sonrasında mutfağın başına da tamamen kendileri
geçmişler. Malzeme alımından, yapımına kadar özenle, canla başla çalışıyorlar. İşlerinin
arasında fırsat buldukça masaları ziyaret ediyor, konuklarıyla ilgileniyorlar. Maşallah
her şeye yetişiyorlar. Fonda Zeki Müren’ler, Tanju Okan’lar, kimi zaman
eskilerden güzel Türkçe pop parçalar çalıyor. Tüm masalar dolu.
Bu menüde yok yok. Ama her şey seçme… Mezeler günlük
hazırlanıyor. Mevsimine göre de çeşitler değişiyor. Ara sıcaklarda, balkabağından yapılan kaşarlı Girit usulü
mücveri deneyin derim. Sakız adasında ve Girit’te bolca yemiştim. Nefis oluyor.
Türkiye’de ise bu şekilde yapan yer çok az. Paçanga, kıymalı muska, sigara
böreği gibi başlangıç alternatifleri var. Ege otlarından yapılma ot kavurması (yoğurtlu)
çocukluğumdan beri favorilerimden olmuştur. Yazın vazgeçilmez tadı olan karışık
kızartmayı ‘Annemin Kızartma Tavası’ olarak sunuyorlar. Yunanistan’da hemen her
menüde yer alan ‘saganaki’, burada kızarmış sepet peyniri olarak sunulmuş. Her zaman
nefis bir mezedir. Ayrıca kalamar ve karides güveç de menüde yerini almış.
İzmir usulü yaptıkları kuzu kelle söğüşün sunumunu çok
beğendim. Her şey ahşap servisin üzerinde. Yeşillik, sumaklı soğan, biber,
domates, turşu ve kimyonuyla sunulan dil-yanak söğüşle beyin, taze ve leziz. Kelleler
Balıkesir’den geliyormuş. Ege’de Kaz dağlarının eti her zaman en iyisidir. Her
yerde takıntılı olduğum lavaşlarsa, ince ve yumuşak. Bir de söğüşün,
tereyağında sıcak olarak sunulanını yapıyorlar. Mevsim yaz olduğu için çok
tercih edilmiyormuş. Ama onun da nefis olacağına eminim. Söğüşleri dürüm olarak
da yiyebilirsiniz bu arada. Geçenlerde Facebook sayfalarında gördüm. Kuzu beyin
pane yapmışlar. Yeni tatlar denemekten onlar da mutlu, müşteriler de. Ve yaprak
ciğer… Tereyağında güveçte geliyor. Ciğer
yumuşacık, lezzetli ve tam kıvamında pişmiş. Tereyağın tadı ciğerin önüne
geçmemiş.
Kokoreçseverler burada hem İstanbul (domatesli-biberli), hem
de İzmir usulünü (sade) bulabilirler. Kokoreci de güveçte sunuyorlar. Denemeden
geçmeyin. Bunların dışında meyhane köfte, bonfile ve çoban kavurma, ızgara but
piliç, XL burger gibi alternatifler de var. Onlar da yine en iyi malzemelerle
özel olarak hazırlanıyor. Menüde etlerin tam gramajlarını da özellikle
belirtmişler. Bir de unutmadan, yine kendi yaptıkları mantılarını da ısrarla
tavsiye ettiler. %100 dana kıymayla hazırlıyorlar. Bir dahaki gidişimde onu da
deneyeceğim.
O günkü tatlıyı önceden sormanız iyi olacaktır. Hatice hanım,
tahinli Kemalpaşa ve sakızlı muhallebide iddialıyım diyor.
Mutfağın kapısı açık. Her yer tertemiz. Saklayacak
gizleyecek bir şeyi olmayan mekan kendini hemen belli ediyor. En güzeli de dondurulmuş
ya da dışarıda hazırlanmış hiçbir ürün yok burada. Porsiyonlar doyurucu,
fiyatlar makul.
Yaz-kış açıklar. Çeşme’nin yerleşik halkının da favori
restoranlarından olmuş burası. Paket
servis de yapıyorlar.
Ben çok sevdim. Sayelerinde söğüşü de sevdim. Yolum düştükçe
uğramaktan sıkılmayacağım bir yer. Hatice ve Alp çiftinin güler yüzü ve hoş
sohbeti için de ayrıca gitmekten keyif alınır.
Ankara’dan Çeşme’ye sevgilerle…
Alâ Söğüş&Meyhane
16 Eylül Mah. 3047 sok. 3/A
Çeşme-İzmir
0 232 712 17 17
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder